Loading

Tarımda çifçimiz gülsün

Tarım, milli ekonominin temelidir.
2018-2023 Tarımda Stratejik Plan hedeflerimize ulaşmak için çok yol kat etmemiz ve çok çalışmamız gerekiyor.
Son dönemlerde milli tarım politikalarının hız kazanması, çiftçi ve üreticiye yönelik hibe ve teşviklerin artması, üretime yönelik tarımda yeni gelişmelerin yaşanması hem çiftçi hem de ucuza ürün tüketmek isteyen vatandaş için sevindiricidir.
Geçinmek için ne yapacağını düşünen, çözümü başta kendine inanmakta bulan ve devletin imkanlarını kullanarak tarımda başarılı olmuş girişimcilik hikayelerine rastlıyoruz.

İNSAN İSTESİN YETER Kİ...

KOSGEB desteğiyle mantar üreten kadınlar, solucan gübresi üreten insanlar, Kırsal Kalkınma Desteklemeleri Genç Çiftçi Projesi kapsamından yararlanarak kaz yetiştiren gençler bunlardan sadece birkaçı. Üstelik bu hikayelerdeki kişilerin üretimlerine ilgi o kadar çok ki talebi karşılamakta epey zorlanıyorlar.
İnsan isterse neler başarıyor.
İnovatif düşünerek yüksek karlı işler yapmak mümkün! Sadece niyet etmek ve araştırmak ön koşul!
Kalkınma ajansları, IPARD, KOSGEB vs devlet teşviklerinden yararlanarak tarımda önemli ticari atılımlar yapılmaktadır.
Hatta 14 Mayıs 2018 Dünya Çiftçiler Günü'nde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Tarıma Değer Katanlar Ödülü düzenlendi. Törende Ziraat Mühendisi C.Deniz Uysal ve Selim Aksakal tarafından gerçekleştirilen 'Tarımsal Ambulans Projesi' için İzmir'e ödül geldi. Maliyetinin yüzde 90'ını İzmir Kalkınma Ajansı'nın hibe verdiği projede amaç 'üreticinin ayağına giderek toprak tahlili ve bitki analizi yapmak'. Tarım için adeta çığır açacak bu projenin Türkiye geneline yayılmasını, böylesine değerli fikirlerin çoğalması için nitelikli personellerin önemini bir kez daha anlıyoruz.
Çiftçiye sahalarda danışman olacak, tarım ürünlerini tanıyan örneğin arpa ile buğdayı ayırt edebilen ziraat mühendislerine ihtiyaç var. Her alanda olduğu gibi ekonomik gelişmenin de 1. etkeni 'insan kalitesidir.'

ÜRETİCİ BİRLİKLERİ ŞART

Ülkemizdeki çiftçiler çok zor şartlarda yaşıyorlar. Çiftçilerimizin düzenli gelirinin olması, sosyal güvencelerinin sağlanması, yaşam standartlarının iyileşmesi devletimizin en temel görevidir. Bu sorunlar köyden kente göçe yol açmakta, köylüyü tarımdan uzaklaşmaktadır.
Oysa köylü toprağına küstürülmemelidir.
Çiftçiyi bu dertlerden kurtarmanın ve refah içinde yaşamasını sağlamanın yolu, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi 'kooperatifleşmek ve üretici birliklerdir'.
Tarladan sofraya gelene kadar artan fiyatların önüne geçmek, kayıt dışından kurtulmak, ithalatı önlemek, planlı ve bilinçli tarım yapabilmek, sağlığa uygun ürün elde etmek, arz ve talebe göre üretim yapmak, makine teçhizatı olmayan çiftçinin de üretmesine destek olmak gibi birçok temel sorunları önlemenin, sürdürülebilir tarım ve birlikten kuvveti doğurmanın adresi 'kooperatifleşmek ve birliklerin kurumsal yapıya kavuşmasıdır'.

TARIM VE HAYVAN SİGORTASI

Doğal afetler ve bazı tehlikelere karşın ürün ya da hayvanınızı kaybetmek durumunda, maddi zarar etmemek için yüzde 67'ye varan Devlet Destekli Tarım Sigortaları Havuzu'ndan (TARSİM), Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın Kayıt Sistemleri'ne kayıt olarak veya kayıt güncellemesi yapılarak yararlanılabilmektedir.
Atatürk'ün dediği gibi 'Milli ekonominin temeli ziraattır'.
Ülkemizin müthiş tarım potansiyeline sahip olması sayesinde tarım ve hayvancılıkta ithal eden değil ihraç eden ülke konumuna gelmemiz, uygulanabilir ve kararlı tarım politikaları ve herkesin çevre bilinci ile gerçekleşecektir. Tarımda kahraman olan çiftimizin yüzünün gülmesi de başarıya ulaştığımızın kanıtı olacaktır.

Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe yazısı

paylaş