Dünya tarihine bakıldığında, Türkler çok güçlü ve çok büyük bir millet olarak tarihe iz bırakmıştır. Asırlar boyu dünyanın üç kıtasına hükmeden ve dimdik duran Atalarımız; girişimci, cesur, çalışkan ve güçlü liderlik vasıfları ile dünyada birçok ilklere imza atmıştır.

Türklerin başarılı çalışmaları diğer medeniyetlere de ilham ve yol gösterici olmuştur.
Böylesine güçlü bir imparatorluğa erişilmişken; yanlış kararlar, yanlış yönetim uygulamaları ve yanlış politikalar gerilemeye, domino taşı etkisi ile pek çok olumsuzlukları sıralamıştır.

Kişisel çıkarlar, bilimden &eğitimden uzaklaşma, değişime direnme ve çağın gerisinde kalma gibi pek çok etken siyasi, ekonomik ve toplumsal kaoslara neden olmuştur. 21. Yüzyıl koşullarında Türk Milleti olarak eski gücümüze kavuşabilir miyiz?

Elbette Evet.

Atatürk’ün dediği gibi: “tek ihtiyacımız olan çalışkan olmaktır.”

Bayrağımız için çalışırsak, inançlı-umutlu olursak,  sisteme, ehliyete ve liyakata önem verir ve içinde bulunduğumuz fırsatları değerlendirebilirsek, köklerimizdeki tohumla göklere yeniden çıkabiliriz.

Ülkemiz; coğrafi yapısı, iklimi, jeopolitik konumu, doğal kaynakları, bereket saçan toprakları, güçlü insan kaynağı ve özellikle cevher olan genç nüfusu ile yüksek kapasiteye ve büyük fırsatlara sahiptir. Eğer 21. yüzyıl dönüşüm dünyasında bu fırsatları etkin, sistemli, bilimsel ve profesyonel bir çerçevede değerlendirdiğimiz takdirde dünyanın ilk beş ekonomisinde olabiliriz. Bunun için topluma ve özellikle iş dünyasına, kamu ve özel sektöre büyük sorumluluklar düşmektedir.

Tüm bu paydalar ışığında, ülkemizin sorunlarını dert edinen girişimci bir Türk kadını olarak; ülkemizin güçlü bir ekonomiye sahip olması, refah seviyesinin artması ve kalitesinin yükselmesi adına  "ben ne yapabilirim?" sorusundan hareketle, “insanı ve sistemi geliştirme” vizyonu ile çalışmalarımı yürütmekteyim. Çünkü insanın gelişmesi toplumun gelişmesi, sistemin gelişmesi ise kişilerin değil kurumsal yapının gelişmesi anlamına gelmektedir. Hedefim; sektöründe lider, başarıları ile ülkesine katkı sağlayan, dünyaya rol model kurumların artmasına katkı sağlamaktır.

Bilginin ve öğrenmenin sonu yoktur. Bulunduğumuz çağda bilgiye yatırım yapan kurumlar her alanda kazançlı çıkmaktadır. Verimliliği, hizmet kalitesi artmakta ve itibarı ile ön plana çıkmaktadır.

Çalışma prensibimiz; dünyanın değişim stratejilerini, uluslararası kuruluşların kalkınma hedeflerini ve değişen iş modellerini referans alarak bunları Türk Kültürüne uygun bir çerçevede birleştirmektir. Ülkemizin SWOT Analizi karşılaştırarak kurumların ihtiyaç duyduğu alanlara özgü politikalar geliştirilmektedir. Kurumların hedefleri, stratejileri ve kurum kültürü doğrultusunda hareket planı yapmak temel prensibimizdir.

20 yılı aşkın özel & kamu sektör deneyimim, akademik çalışmalarım, teorik ve pratik bilgi birikimim ile kurumlara katkı sağlamaktan ötürü çok mutluyum. Ayrıca yazar ve gazeteci kimliğimin de olması alanında uzman kişilere, iş dünyası temsilcilerine, ülkeyi yöneten kanaat önderlerine rahatlıkla ulaşabilme imkanına sahip olmam, işimde çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Değer katan, başarılarla rol model olan bir kurum olma hedefi ile sizlere katkı koymaktan mutluluk duyar, saygılar sunarım.

Gonca Elibol
Senin Kariyerin Kurucu Başkanı
Turkuvaz Medya Grubu Yeni Asır Gazetesi Ekonomi Yazarı