Loading

Sıfır Atık ve Poşet Devrimi

İklim değişikliği dünyamızı tehdit eden önemli bir sorun. İklim değişikliği ve çevre bilinci konusunda toplum olarak duyarlı ve sorumluluk sahibi olmalıyız.

Dünya insanoğlunun elinde... Çevremizi korumak, yasalar ve genelgelerle zorunlu tutulmakla değil doğaya ve topluma saygıyla yaklaşacak bilinç ve vicdanla mümkündür.

Uzmanlara göre, bir poşet doğada bin yıldan fazla kalıyor. Toprağın plastiği emme özelliği olmadığından, uzun yıllar toprakta kalan plastik (polimer adlı hammadde) içeriğindeki zararlı kimyasallar sayesinde toprağa karışarak toprağa ve canlılara zarar veriyor. Türkiye'de kişi başı poşet kullanımı yılda 400 adet.
Bu rakamın doğaya verdiği zararı siz hesap edin... Ülkemiz için adeta devrim niteliğinde olan ve 1 Ocak 2019 itibariyle yürürlüğe giren ücretli poşet uygulaması, yıllık poşet kullanımını kişi başı 90 seviyesine indirmeyi hedefliyor. Bu uygulama Sıfır Atık Projesi'nin önemi konusunda da fikir veriyor.

O ÜLKELER ÇOKTAN BAŞLADI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Gıda perakendecilerinden aldığımız veriye göre, poşet kullanımı geçen yılın ilk 10 günüyle kıyasladığımızda yüzde 60-65 oranında azalmış durumda.
Bu sayede 3 bin 500 ton plastiği de kullanmamış oluyoruz. Bu bizim için çok sevindirici" dedi.

Bazı vatandaşlar bu uygulamayı eleştirse de Almanya, İtalya, İngiltere, Almanya, Çin, Norveç ve Hindistan gibi ülkeler yıllar önce bu uygulamayı başlattı.

'Çevreyi koruma' hedefiyle başlatılan poşet uygulamasını destekliyorum. Hatta tüm alanlarda poşetlerin yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. Plastiğin denizlere verdiği zarara yazın denizde dalarken şahit oldum. Hiç beklenmedik koylarda dahi denizin içindeki plastik atık görüntüleri içler acısıydı... Kendi çapımda elimden geldiğince dalıp plastikleri çıkarmaya çalışsam da, bunu yapanın insan olduğunu gördükçe içler acısı halimizden utanır oldum. Bu bir kültür, vicdan ve eğitim meselesi... Çocuklara başta doğa sevgisini aşılamak ve doğaya karşı vicdanlı olmayı öğretmek lazım.

Özellikle israfın önlenmesi, verimlilik, çevreyi koruma ve ülke ekonomisine katkıyı hedefleyen Sıfır Atık Projesi'nin tüm alanlarda zorunlu tutulması gerektiğini düşünüyorum.

HEDEF 20 MİLYAR TASARRUF
Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca yürütülen Sıfır Atık projesi, 11 bin 800 kamu kurum ve kuruluşunda uygulamaya geçildi. Projenin İkinci 100 Günlük Eylem Planı'nda 13 bin kuruluşa çıkarılması hedefleniyor. Projenin 2023'teki hedefinin 100 bin kişiye doğrudan istihdam etmek ve yıllık 20 milyar lira tasarruf sağlamak olduğu belirtiliyor.

Sıfır Atık Projesi'nin başladığı 1 yıllık sürede 2,2 milyon ton ambalaj atığı, 58 bin ton atık elektrikli ve elektronik eşya, 38 bin ton bitkisel ve 80 bin ton madeni atık yağ, 184 bin ton ömrünü tamamlamış lastik kaynağında ayrı toplanarak geri kazanılmış durumda. Ülkemiz için çok önemli olan projeyi toplum olarak daha çok sahiplenmeliyiz. Avrupa Çevre Ajansı'nın (EEA) verilerine göre, Avrupa ülkeleri yüzde 60'ı aşan oranda çöplerini geri dönüştürüyor. Hatta sanayiye dönüştürüyor.
Örneğin Danimarka ve İsveç çöpten elektrik üretiyor.

Ülkemizde israf olan, çöpe giden tonlarca geri dönüşüm maddesi var. İsrafı önlemek adına en büyük görev, başta yerel yönetimlere düşüyor. Vatandaş çöpünü ayrıştırsa bile, yerel yönetimler gerekeni yapmaz ise çabalar boşa gidiyor.
Bu yüzden atıkların geri dönüşüme kazandırılması için sınıflandırılarak toplanması şarttır. Mesela muhtarlar aracılığı ile apartman ve site yöneticilerine Sıfır Atık konusunda bilgi verilmeli ve atıkların ayrıştırılarak toplanması sağlanmalıdır.
Türkiye, Sıfır Atık Projesi sayesinde sıfır atıklı günlere ulaşacaktır.

Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe Yazısı

paylaş