Küresellik Işığında Bölgesel Vizyon
Son yıllarda dünya ülkeleri birbiriyle çok hızlı etkileşim halinde. Ekonomik, kültürel, siyasal, sosyal ve birçok açıdan birbirine bağlı ülkelerin bu durumu küreselleşmeyi ortaya çıkardı.
Teknolojinin tahmin edilemeyecek bir hızla ilerlemesi, sanal ortamdaki iletişimin yanında ticari ve siyasi ilişkileri de birbirine bağladı. Neredeyse bir zincirin halkası konumuna gelen ülkeler bir taraftan da büyük bir rekabete tutuştu.
Artık teknoloji, Ar-Ge, inovasyon, eğitim ve insan sermayesi ile öne çıkmayan, dijital çağla yenilenemeyen, değişime ayak uyduramayan ülkeler geride kalmaya mahkum olacak...
İYİ ORGANİZASYON
Dünyanın nereye gittiğini bilmek, buna karşı nasıl bir stratejik eylem planı hazırlayacağını belirlemek, Türkiye'nin ekonomik gelişmesi ve kalkınması adına vizyon yaratmak amacıyla geçtiğimiz günlerde Ege Ekonomik Forum düzenlendi. Ege Ekonomiyi Güçlendirme Vakfı önderliğinde, Özgencil ve NTV ortaklığıyla düzenlenen forum oldukça verimli geçti.
EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam'ın önderliğinde özenle hazırlanmış programın panelistleri başarılı ve konuşmaları öğreticiydi. Ayrıca foruma katılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkan Vekili Nihat Zeybekci, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Doğuş Yayın Grubu Başkanı Aclan Acar'ın konuşmalarının ortak paydası, "Türkiye'nin güçlü ekonomiye ulaşması için yapılması gerekenler, küresel rekabete karşı izlenmesi gereken stratejiler, dijital çağ, endüstri 4.0, ülkemizin güçlü yönleri ve Türkiye'nin daha güzel günler göreceği" idi.
İNSAN KAYNAĞI ÖNEMLİ
İnsan Kaynakları Uzmanı olarak yıllardır her fırsatta insan kaynağının en değerli sermaye olduğundan bahsederim.
Değişen dünyada artık 'alın terinin yerini akıl terinin' aldığına dikkat çeken Sayın Binali Yıldırım'ı dinledikçe mutlu oldum.
Türkiye ABD, Çin, Japonya, Almanya, Hindistan, İngiltere ve birçok ülkeyle yarışacak güce sahip bir ülke. Ülkemiz birçok alanda her türlü imkana sahip. İnsan kalitesi, coğrafyası, iklimi, verimli toprağı, madenleri, yenilenebilir enerji kaynakları, tekstili, otomotiv, turizmi... Tek yapmamız gereken ayağa kalkmak, daha çok çalışmak, kararlı olmak, azimli olmak ve atalarımızdan güç almak.
Bir de artık kendi kendimizi yıkıcı eleştiriden kurtarmamız gerekiyor. Spekülatif her hareket ülke ekonomisine zarar veriyor. Eleştiriden ziyade çözüm önerisi sunmak ve bunu ilgililere yazılı iletmek daha etkili değil midir?
Türkiye'nin her açıdan refaha kavuşması için 'milli birlik' içinde el ele tutuşup, siyasi kimliklerden arınarak tek vatan bilinciyle yol almamız gerekiyor.
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe Yazarı