100 Günlük Eylem Planı ve Marka Türkiye
3 Kasım 1839'da Abdülmecit döneminde okunan Tanzimat Fermanı, Osmanlı tarihinin en önemli atılımlarından biridir. Bu ferman sadece devleti kalkındırmayı değil, milleti de refaha kavuşturmayı amaç edindiğinden devletin "halk için" var olduğunun ilk örneğidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk hamlesi olan 100 Günlük Eylem Planı'nı, Tanzimat Fermanı'na benzetmekteyim.
Bu planla Türkiye yepyeni bir dönemin kapılarını açıyor.
Ekonomik kalkınma için Stratejik Eylem Planları belirlenmiş ve bir plan doğrultusunda yeni yol haritası çizilmiştir.
Ülkemizin içinde bulunduğu süreçte ihtiyaç duyulan en önemli konu ekonomik güçlenmektir. " "Ekonomik savaşla karşı karşıyayız, bu savaştan galip çıkacağız" diyen Başkan Erdoğan, ekonomide önü tıkanmış sorunları, 400 dev projeyle çözecek. Ülkemiz bu hendeği de aşacak.
SAVUNMA SANAYİ ATAĞI
Planda birbirinden çarpıcı başlıklar yer alıyor. Yeni istihdam olanakları, teşvikler, dış ticarette yeni rotalar, barter (takas) ticareti, Türk Uzay Ajansı'nın ve Bilişim Vadisi'nin kurulacak olması, ülkemizde %99'larda olan KOBİ'lere desteğin artacak olması, katma değeri yüksek yatırımların çoğalması reform niteliği taşıyor. Ayrıca Zeytin Dalı Operasyonu'nda 'Made ın Turkey' damgalı milli ve yerli savunma sanayii ürünlerini kullanarak dünyaya gücünü ispatlayan ülkemiz, Savunma Sanayii'nde iddialı projelerle karşımıza çıkıyor.
Ayrıca Endüstri 4.0'ın bir çok sektöre entegre edilecek olması,Türkiye'nin vizyonunu ortaya koyarak gelişmiş ülkelerle uluslararası rekabete hazır olacağı günlerin sinyalini de veriyor. Öte yandan yurtdışında çalışan "Bilim insanlarının" yurda dönme seferberliği de başlatıldı. Ülkemizin gelişmiş ülke ekonomisine ulaşması noktasında bu bilim insanlarına ihtiyacı var.
ZARARLI İÇERİĞE DİKKAT
Yargılamada sürenin kısaltılması, çocuk istismarı ve hayvana şiddet gibi önemli konularda yeni düzenlemeler dikkat çekiyor.
Önlemek ödemekten daima ucuzdur.
Mesela suçlunun cezalandırılması değil, suçun oluşmasını önlemek esastır. Toplumu suça iten unsurları tespit edip tedbir almak gerekir. Ayrıca projede yer alan Radyo Televizyon Kurumu için bir önerim olacak.
TV programlarında ticari beklentiler ve reytingler uğruna yayınlanan ve kötü alışkanlıkları normalmiş gibi gösteren programlar, içerikleri psikiyatr ve sosyologlarca değerlendirildikten sonra yayınlanabilir.
Eğitici ve öğretici programlarla toplum bilinçlenecektir.
NİTELİKLİ İŞGÜCÜ
Tüm işyerlerinde liyakat sahibi, görev tanımının ve iş analizinin gerektirdiği yetkinliklere sahip nitelikli işgücüne daima ihtiyaç var. Maalesef işe balta vuran kişiler bazen faydadan çok zarar vermekte. İstifa edene de kıdem tazminatı verilmesi, yaşa takılanın emekli edilmesi gibi düzenlemeler motivasyonu düşük personelin işten ayrılmasına ve azimle çalışan personelin işe alınmasına fırsat verebilir.
Yeni kurulan Başkanlıkların, Ofislerin ve Politika Kurulları'nın tam olarak işler hale gelmesiyle iş süreçleri hızlanacak. Bir İK uzmanı olarak özellikle İnsan Kaynakları Ofisleri'nin 81 ilde kurulmasının verimliliği olumlu yönde etkileyeceğine eminim.
EĞİTİM YATIRIMI KAZANÇTIR
Eğitimde, ana sınıfından üniversiteye kadar her aşamada öğrencilerin ilgi, yetenek ve becerilerinin gelişimini izlemek ve yönlendirmek için yeni bir sistem kuruluyor. Her şeyin başının eğitim olduğunu düşünürsek, aslında en büyük görev eğitime düşüyor. Planlamada belirtilen yetenek taramalarının amacı da budur. Büyük işlere imza atılıyor. Tüm bu hedefler insan kaynağı ile mümkün olabilir.
Eğitime yapılan yatırım; bunun milli gelire, üretime ve işgücüne katkısıyla geri kazanılacaktır! Nelson Mandela'nın dediği gibi "Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir"!
100 günlük eylem planı sadece ekonomik yönden değil, aynı zamanda sosyal dönüşüm sağlayacaktır. İstikrarlı, dengeli, kararlı atılan adımlar ile ülkemiz hedeflerine ulaşacak Türkiye dünyada marka olacaktır.
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe Yazarı