Dünya kabuk değiştiriyor. Dijital dönüşüm ve küreselleşme ile gelen değişime Kovid 19 da eklenince değişim kaçınılmaz oldu. İş ve sosyal hayattaki değişimlerle birlikte tüketici ihtiyaçları, pazar ve ürün çeşitliliği yeni boyutlar kazandı.
İş dünyası talep ve beklentilere cevap verebilmek için yenilik yaratmaya çalışırken, stratejilerini gözden geçiriyor.
Değişime uyum sağlayan şirketler kazançlı çıkıyor, geride kalanlar ise yara alıyor. Değişime uyum sağlamak bazı şirketler için pek kolay değil. Özellikle aile şirketlerinde alışkanlıklardan uzaklaşmak, yeni ürüne yönelmek ve inovatif olmak zorlayıcı. Zaten sermaye ve insan kaynağı açısından yetersiz kalan bu şirketler, kapital sistem içinde elenmeye mahkum bırakılıyor.
Sular durulduğunda değişimin sonuçları gün yüzüne çıkacaktır. İçinden geçtiğimiz süreçte pek çok sektör negatif etkilenirken, bazı sektörler ise yükselişe geçti.
Perakende ve e-ticaret şirketlerinin pazar paylarında artış oldu. Son yıllarda artan e-ticaret korona sürecinde daha da önem kazandı. Özellikle teknolojik ilerlemeler bu sektörün elini giderek güçlendiriyor. Mesela bir e-ticaret sitesinden kıyafet aldığınızda ürün istediğiniz gibi çıkmazsa iade veya değişim için bir dizi işlem yapılıyor. Bu birçok iş yüküne de neden oluyor. Oysa sanal gerçeklik teknolojisi ile ürünü sipariş vermeden deneyebilmek mümkün olacak. Veya emarketten bir gıda ürünü almadan önce kokusunu anlamak mümkün olacak.
Bilişim alanındaki bu hızlı ilerlemenin tüm sektörlere de uyarlanabilir olması eticareti çok daha büyütecek. Öte yandan e-ticaret ile birlikte lojistik sektörünün de yükselişi sürüyor.
Teknoloji şirketlerinin de ne kadar büyüdüğünü söylemeye gerek yok sanırım.
Gelecekte tarım, sanayi, inşaat, sağlık, turizm, tekstil ve eğitim gibi sektörlerde teknoloji olmadan işler yürümeyecek.
Her sektöre akıllı teknolojileri giydirmemiz şart. Mesela uzaktan eğitim giderek yaygınlaşıyor. Bu alanda başarılı olmak için yatırım gerekiyor. Örneğin animasyon çalışmaları, sanal ve arttırılmış gerçeklik ile entegre bir eğitim sistemi, kalıcı öğrenmeyi sağlayacaktır. Eğitimdeki kayıp, geleceğin kaybıdır.
Uzaktan çalışma da birçok sektörde kalıcı oluyor. ERP, imza-onay süreçleri, skype -zoom gibi platformlara yatırımlar artıyor.
İşverenler, yönetim ve liderlik modellerini değiştiriyor. Uzaktan çalışmada, çalışanın performansını arttırmak adına insan kaynakları yeni formüller geliştiriyor. Ayrıca iş ve sosyal güvenlik hukuku revize oluyor.
Eğlence ve oyun şirketleri de yükselişe geçen sektörler arasında. Online dizi izleme platformu şirketlerinin hisselerinde büyük artış yaşandı. Online müzik dinleme uygulamaları ve tik tok gibi eğlence uygulamaları giderek artıyor. Oyun sektöründe ise büyüme çığ gibi... Bu alanda bir gururumuz da var. Geçtiğimiz aylarda bir Türk oyun geliştirici şirketi, 1.8 milyar dolara ABD'ye oyun satmıştı. Gençlerimiz eğitildiğinde oyun sektöründe çığır açabilir.
Hobi malzemeleri, el işleri, dekorasyon ve mobilya sektörleri de büyüyor. Öte yandan kişilerin sosyal medya platformlarında fotoğraf paylaşması, kozmetik ve tekstil sektörünün de büyümesine yeni bir boyut kazandırdı. Bu örnekler, koşullarına göre her zaman değişebilir. Önemli olan krizle mücadele için güçlü potansiyele sahip olmaktır. Krizde ayakta kalmak için değişimi geliştirmeye, yeni büyüme modellerine ve insana fayda sağlayacak yönelimlere kafa yormak gerekir. Bu da eğitimle mümkündür. Bugünün okuyanları yarının lideri olacaktır!
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe yazısı