Geçtiğimiz hafta TÜSİAD ve İstanbul Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 5. "Çin'i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak" başlıklı konferansa katıldım. Konferans, son derece önemli başlıklar içeriyordu. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013'te ilan edilen "Bir Kuşak Bir Yol" projesi, bir trilyon dolarlık yatırımla, 65 ülkeyi kapsayan 3 milyardan fazla nüfusu kapsıyor. Gelecek 50 yılın dünya ticaret sistemini değiştirecek olan bu yatırım projesi, küresel ekonominin dengelerini yeniden oluşturacak. Kuşak kısmında İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Asya-Avrupa yönünde kara köprülerinden oluşan ulaştırma altyapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı amaçlıyor. Yol kısmı ise projenin denizyolu ağına karşılık geliyor. Proje kapsamında güney ve güneydoğu Asya'dan, Doğu Afrika ve Akdeniz'in kuzeyine kadar uzanan bölgede limanlar ve diğer kıyı yapıları ağı planlanıyor. Çin'in, Kuşak ve Yol girişimi Türkiye açısından son derece önemli. Türkiye projenin orta koridorunda yer alıyor. Eğer bu fırsatı iyi değerlendirebilirsek, çok önemli şanslar yakalayabiliriz. Türkiye bu projede vizyonunu ve konumunu belirleyerek, küresel düşünüp mikro uygulamalar yapabilirse iyi sonuçlar elde eder. Rotayı doğru belirlemeli ve ödevlerimize iyi çalışmalıyız.
ÇİN'İN LİDERLİK HEDEFLERİ Çin dünyanın 1. ekonomisi olma kararını, hedefleri ve uygulamaları ile ortaya koyuyor. Yatırımlarını ve insan kaynağını bu yönde hazırlıyor. Hatta gelecekte Çin para biriminin ABD dolarının yerini alma hedefi var. Öte yandan Çin, Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanında da dünya lideri olmayı hedefliyor. "Made in China 2025"programı ile teknoloji, okyanus mühendisliği, enerji, otomotiv, biyofarmakoloji, havacılık, robotik, 5G teknolojisi ve mikrobik gibi yüksek teknoloji alanlarında lider olmak istiyor. Konferansta Huawei yetkilileri Yilei Chen ve Liang Dongbo ile sohbet ettim. Huawei'nin yönetim anlayışı ve işe çalışanını ortak etmesi İK yönetim alanında çalışan biri olarak ilgimi çekiyor. Huawei'nin patronunun hissesi %1.4, diğerleri çalışanların. Türkiye, Çin ile ilişkilerini güçlü tutmayı ve stratejik bir partner olmayı başarırsa, avantaj yakalar. Çünkü bu proje çok büyük fırsatları barındırıyor. Buna sadece hükümetin değil, tüm sektörlerin odaklanması gerekiyor.
İŞTE BAZI ÖDEVLERİMİZ
Bu konuda alınabilecek bazı tedbirler:
■ Çin ile işbirliği yapmak için ilk kural, Çin kültürünü ve dilini bilmek.
■ Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Çin Politika Kurulu'nun kurulması.
■ Made in China 2025 programı kapsamına uygun yatırımların şekillendirilmesi.
■ Uluslararası yük taşımacılığındaki gümrük prosedürlerinin kısaltılması ve vize kolaylığının sağlanması
■ Havayolunda Çin frekanslarının arttırılması,
■ Türkiye'nin Dijital İpek Yolu'nda yer alması için KYG ülkeleri ile ortak programlar oluşturulması.
■ Çin tur operatörlerinin artırılması. Deniz turizmi yerine kültür ve sağlık turizmine odaklanılması.
■ WeChat ve AliPay gibi Çinlilerin kullandığı elektronik ödeme sistemlerinin yaygınlaştırılması.
■ Çinli turisti Türkiye'ye çekme için projelerin oluşturulması ve eksik yönlerin giderilmesi
■ Üniversiteler iş birliği yapılması ve Çin'e özel projeler geliştirilmesi.
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe yazısı